Yunanistan, kültürel geçmişi, tarihi ve muftağı ile günümüzde tüm dünyadan gezginleri bünyesine çekmektedir. Masmavi denizi, sayısız plajları ve korunmuş doğası bile deniz-kum-güneş tatilcilerinin aklını çelmeye yeter. Yunanistan vizesi aldınız ama Yunanistan’da gitmeniz gereken yerler hakkında net bir karar veremiyorsanız bu yazının tamamını okumalısınız. Zira edineceğiniz yeni fikirlerden sonra bambaşka bir rota oluşturmanız gerekecek.
7. Selanik
Selanik İstanbul’a yaklaşık 600km mesafede bulunduğundan Türk turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir şehirdir. Atina’dan sonra en büyük şehir olan Selanik, Antik Roma (Salonica), Bizans (Thessaloniki) ve Osmanlı’dan izler taşır. UNESCO listesine girmiş Bizans kiliseleri, Roma anıtları, 4. yy’dan bu yana ayakta duran Rotunda ve Galerius Kemeri, 15. yy’da inşa edilen Beyaz Kule bu eserlerden bazılarıdır.
6. Zagori (Zagorohoria), Antik Kassope ve Nikopolis Şehirleri
Yunanistan’ın kuzeybatısı Epir’de, Pindos dağlarının ücra bir köşesindeki bu bölgede yer alan Papingo ve Monodendri kaya köylerinde muhteşem mazaralarla karşılaşacaksınız. Bu köylerde konaklama şansını bulabilirseniz hiking, yamaç paraşütü, canyoning, bisiklet ve rafting etkinliklerinden birkaçını yapmayı ihmal etmeyin.
Biraz daha uzağa giderseniz dünyada ilk olarak düzenli bir şekilde inşa edilmiş Kassope şehrinin kalıntılarını görebilirsiniz. M.Ö. 31 yılında sakinlerinin şehri boşaltıp Nikopolis şehrini kurmuşlardır. Günümüzde ziyaretçiler Nikopolis antik şehrinden ve mezarlığından elde edilen buluntuları Nikopolis müzesinde görebiliyorlar.
5. Nafplion (Mora Yenişehri)
Sıklıkla Yunanistan’ın en güzel şehri olarak anılan şehir Atinalı zenginlerin haftasonu tatilleri için geldikleri yerdir. Mora yarımadasının doğu sahilinde yer alan şehir modern Yunanistan’ın ilk başkenti olmuştur (1828-1834). Araç trafiğine kapalı olan şehir bölgesinde Neo-Klasik tarzda köşkler, kiliseler, Palamidi Kalesi bulunur. Yakınlarda ise mimari kalıntılarıyla ünlü antik kent Tiryns, Büyük Epidaurus Amfitiyatrosu ve Antik Korint Kenti bulunmaktadır.
4. Athos Dağı
Athos dağı Yunanistan’ın kuzeyinde, Halkidiki yarımadasında bulunuyor. Bu dağ 1400 kadar keşişin bulunduğu kutsal olarak kabul edilen özerk bir bölge konumunda, bu yüzden giriş için sadece Yunanistan vizesi yetmiyor; giriş için bazı izinler de almak gerekiyor. Bu bölgeye sadece deniz yoluyla ulaşım mümkün ve sadece günde 100 erkek turist kabul ediliyor.
Athos dağının bir de mitolojik arkaplanı var. Efsaneye göre ölümsüz bir dev olan Athos bir gün yine denizler tanrısı Poseidon’a kaya fırlatırken bir tanesi denize düşüyor ve günümüzdeki Athos dağı meydana geliyor. Ne kadar inanırsanız :)
3. Mistra
Mistra 14. ve 15. yüzyıllarda Bizans Krallarının akrabalarının yönettiği Peloponnese bölgesinin başkentidir. Daha sonralarda Osmanlı döneminde bölge iskan edilmiş, 1832 yılında ise tamamen terk edilmiştir. Günümüzde ise bir ortaçağ kasabası olarak çok sayıda manastır ve kiliseleriyle ziyaretçilerine nefes kesici manzaralar sunmaktadır.
2. Delphi Amfitiyatrosu
Antik Yunan inancına göre Delphi bölgesinin, rahibelerin tanrı Apollo ile iletişim kurduğu kutsal bir bölge olduğuna inanılıyordu. Bu bölgede kurulan amfitiyatro 4.yy’da Antik Yunan döneminde 5000 kişinin oturup oyunlar izleyebileceği, şiir okumalarını ve müzik dinletilerini dinleyebileceği şekilde inşa edilmiştir. Günümüzde ise Yunanistan’da en çok ziyaretçi alan turistik bölgelerden biri olarak öne çıkmaktadır.
1. Meteora
Yunanca’da “havada asılı duran” anlamına gelen Meteora, yükseklikleri 300 metreyi bulan kayalar üzerine inşa edilmiş manastırlar, turistler ve fotoğrafçılar tarafından oldukça rağbet görmekte. Kayaların üzerindeki bu manastırlara 13. yy’da keşişlerin toplumdan izole olmak ve tanrıya daha fazla yaklaşmak için kurulduklarını söylersek yanılmış olmayız. Öyle ki keşişler birbirlerini iplerle manastıra doğru çekerek ulaşımı sağlıyorlarmış.